Kök çakra, köklerimiz, geçmişimiz ve tabiki geleceğimiz.....
Varlığımızın temelini oluşturan kök çakra, yaratım, yaşamsal korkular, dharma, aile, doğduğumuz coğrafyanın özellikleri, güven, içgüdülerimiz, sağlık, cinsellik ve aidiyet duygularımızı temsil eder.
Kuyruksokumunda, üreme organları ve makat arasında bulunur
Etkilenen organlar: Cinsel Organlar, kan, kemik, hücreler vb.
Etkilenen salgı bezi: Böbreküstü bezleri (adrenalin)
Renk: Kırmızı
Sesi: Lam
Doğadaki Sesi: Yeryüzü sesleri
Element: Toprak
Kök çakra kişinin ailesi ve toplum ile ilişkilerini konu aldığı için, çoğu insan en büyük sınavlarını bu alanda gerçekleştirir. İnsanın somut varlığını fark edebildiği tüm çalışmalar, kök çakranın dengelenmesini sağlayabilir.
Bu çakranın fazla çalışması, bir yere kendini fazla ait hissetmek, fazla sahiplenmek, kadercilik, değişim dâhil hayatla olan tüm bağımızda güvensiz hissetmek ve korku gibi sonuçlar doğurur. Az çalışması durumunda ise kişi kendini hiçbir yere ait hissetmez, ölüm korkusu ve anksiyete bozukluğu yaşar, hareketleri kısıtlıdır, doğuştan gelen yeteneklerini keşfedemez ve ailesi ile olan ilişkilerinde sorumluluk almaktan kaçınarak hayata karşı bir duyarsızlık içerisindedir. Kök çakramızı dengelemek için yapacağımız hareketlerde, somut varlığımızı hissedebileceğimiz hareketleri tercih etmeliyiz. Elementi toprak olduğu için çakrayı dengelemek için toprak elementi hareketleri pratiğe yerleştirmek gerekmektedir. Vücudumuzun toprak ile temas halinde olması ve enerjiyi oraya aktarması çakrayı dengelerken aynı zamanda aile ve toplum konularında bakış açımızı geliştirip, yeni bir anlayış getirmemize de yardımcı olacaktır. Ailemiz ile zaman geçirmek ve onları sık sık dinlemek de yine pratik için vazgeçilmez olmalıdır. Bir insana sarılmak ve ya başka bir canlıya (kedi-köpek vb) sarılmak da yine kök çakramızı dengelememize yardımcı olacaktır. Kök çakra muazzam bir yaratım enerjisi sağlar. İnsanın yaratım enerjisi ve var olma enerjisi de diyebiliriz. Kök çakradaki enerji dönüştürülmediğinde bu alana dâhil olan konularda baskı ve gerginlik olacağından kişi saldırgan bir ruh haline bürünür. Sağlıklı kararlar alamaz ve düşündüklerini gerçekleştiremez.
Örnek verecek olursam; bir ağacın devrilmeden büyümesi ve serpilmesi nasıl köklerinin sağlamlığına bağlıysa, insanın da yaşam yolculuğunda dışardan gelebilecek her türlü şeye karşı, kendi varlığını koruyabilmesi köklerine bağlıdır. Bu sayede, sahip olduğumuz tüm nitelikleri kullanabilir, kök çakramızdan aldığımız enerjiyi kontrol edebilir ve doğru yönlendirebiliriz. Aynı zamanda en temel çakramız Kök çakradır ve diğer çakralarımızın hareketi ve düzgün çalışması da buna bağlıdır.
Aile Bağlantısı:
Kök çakra, seni ailenin köklerine bağlayan bir köprü gibidir. Aidiyet duygunu etkileyerek aile ilişkilerinin dinamiklerini yönlendirmene, geçmiş yaralarını iyileştirmene, koşulsuz sevgi ve destek duygusunu geliştirmene yardımcı olur. Bu çakra dengede olduğunda sevdiklerimizle daha derin bağlantılar kurabilir ve geçmiş yaraları iyileştirebiliriz.
Güvenlik ve İstikrar:
Bu çakrayı bir evin sağlam temeli olarak hayal edebilirsin. Dengeli ve canlı olduğunda; hayatın zorluklarında sarsılmaz bir güven ve dayanıklılıkla yüzleşmek için ihtiyaç duyduğun istikrarı sana verebilir. Bu güvenlik duygusu, fiziksel dünyanın ötesine geçerek kendi içinde güvende hissetmene yardımcı olur.
Kendi içinde bir "ev" duygusu bulmak, Kök Çakrayı uyumlu hale getirmekle ilgilidir.
Ayakları yere basan, güvende, ailene ve köklerine derinden bağlı hissetmenin anahtarı olabilir. 💫
Bu temel çakra huzur, güvenlik ve aidiyet duygusunu yaşamına davet eder.
Yoga sayesinde, kök çakranızı dengeleyerek, köklerine güvenen ve güvenle geleceğe bakan bireyler olmanızı temenni ediyorum.
Namaste